Kategoriler

24 Mart 2021 Çarşamba

OBLOMOV / IVAN GONÇAROV


Ah İlya ilyiç ah!

xSpoiler içerirx

Büyük beklentilerle başladığımız Oblomov'un bendeki etkisi çok da büyük olmadı. Çoğu zaman saç baş yolduracak kadar oblomovluk yapan bir karakterdi. Yaklaşık İki yüz sayfa boyunca evinden hatta odasından dışarı çıkmayan her şeyi erteleyen, üşenen ama planı projesi de bitmek bilmeyen bir karakterdi. Gençliğinde büyük hayalleri hedefleri olan ancak memurluğun ona göre olmadığını görünce istifa ederek kendini bir nevi dünyadan soyutlamıştır. Hiçbir şeeey yapmaz. Sadece plan yapar, sorunlarını düşünür ve düşünürken yorulur yatar, erteler, her şeyi erteler ve tüm hayatı böyle geçer. Bazen ona kızmamın nedeni bir ayna gibi kendimi göstermesiydi.
Hangimiz hayatımızda oblomovluk yapmadık ki? Türlü türlü planlar kurup hangilerini gerçekten hayata geçirecek eylemlerde bulunduk?
"Şimdi ya da hiçbir zaman!" Mottosunun bizi harekete geçirmesine izin verdiğimiz kadar hayattan eli ayağı çekmiş kadar yorgun hissetmedik mi?
Özellikle pandemiden dolayı birden bire toplumdan soyutlanıp gündelik aktivitelerimize bile hasret kalmış, sosyalleşmeyi dört gözle beklerken aylar aylar sonra toplumun içinde hayat telaşına atılma fikri kimi korkutmadı?
Beni korkuttu. Ancak kim tüm hayatı boyunca Oblomovluk edecek kadar Oblomov olabilir?

Tabi ki İlya ilyiç.

"Bu duyduğum müzik değil aşk!" Dediğinde içimde bir umut oluşmuştu. Şimdi Oblomov'un karakter gelişimini göreceğim güzel bir yolculuk olacak aşk onu hayata getirecek diye düşünmüştüm. Ancak ne Ştoltz'la gençliğinden beri görmek istediği Avrupaya ne Olga ile çıktığı aşk yolunun sonuna ne de üç yüz kölesinin olduğu çiftliğine gitti. Gerçekten PES! dedirtti. Oblomov'u Oblomov yapan şeyler de vardı elbette çocukluğunda ailesi tarafından tembelliğe alıştırılması, yetişkinliğindeyse yeteneklerinin yok olup gitmesine izin vermesi, kendini hayata insanlara kapatmasa...

Belki de bu kitap bu kadar uzun olmasaydı üç yüz küsür sayfayla derdini anlatsaydı, içinde cinsiyetçi sözler barındırmasaydı, ayrıntılarla boğmasaydı beni daha fazla etkilerdi. Ancak her şeyin ayrıntılı anlatılması bazı sayfaları sıkılarak okumamı sağladı.
Yine de Oblomov uşağı Zahar'la yer yer güldürdü ve hazin sonuyla düşündürdü...




Kitap kulübümüzü Instagramda takip etmek için
buffy the book slayer kitap kulübü
mytulpaa

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder