Kategoriler

15 Eylül 2018 Cumartesi

MERHABA VE SKAM!



   Uzun zaman sonra merhaba millet! Bir süredir bu tenha blogdan uzaktaydım. Bu süre içinde elbette kitap okumaktan geri kalmadım ama nedense kitaplar hakkında yazma heyecanı bulamıyorum kendimde. Belkide İnce Memed’i dört cilt halinde bir seferde okumamdan dolayı olabilir; aynı hikayeden öyle çok sıkılmıştım ki son kitabı bitiremedim bile. Tabi sıkılmamın sebebi Yaşar Kemal ve onun ince edebiyatı değildi; zihnimin haftalarca Çukurova düzlüklerinde sıkışıp kalmasıyla ilgili daha çok. İnce Memed aslında adaletsizliğin karşısında emek gücünün dönüşümüne şahit olduğumuz benzersiz bir şey. Bunları bir ara ayrıca paylaşmak isterim. Şimdi daha çok geçen zaman içinde izlediğim bir diziden bahsetmek istiyorum; Skam, GG gibi kız dizisi havasında başlamasına rağmen beni pek çok konuda etkilemiş bulunuyor.
Yazıya başlama hevesimin gelmesine neden olan şeyde olabilir kendisi.
   Dizide çekici bulduğum şey aslında pek çok sosyal meseleyle ilgileniyor olmalarıydı. Kapitalizmden tutunda savaşa, özgürlüğe, açlığa, cinselliğe, ergenliğe, arkadaşlığa, inanç tercihlerimize, cinsel tercihlerimize kadar değinmeyi başarmışlar 4 sezonluk ve her bölümü 25-30 dakika olan bir yapımda. Ergenliğin entrikalarını izleyerek günlerimizi düşüncesizce harcarken fakir insanların fabrikalarda canla başla uğraş verdiklerini hatırlatıyor bize.
 
Özgürlüğümüzü kutlamadan evvel bir şeyi hatırlamalıyız ki; aşırı tüketen toplumumuz Peru’nun kahve çekirdeklerine bağımlı.”

   ‘Hindistan’da ücret vermeden çalıştırılan çocukların ellerinden gelen o ucuz yiyeceklerle tıka basa doyarken..’ koas dolu bu dünyayı anlamamız için sorular sorduruyor bize; Neden bazıları zenginken bazıları fakir? Bazıları kaçmak zorundayken bazıları güvende? Neden insanların üzerine tükürüyorlar sokaklarda? Neden öfkeyle karşılanıyoruz?
   Bu güzel diziden öğrendiğim güzel şeylerden biri de iyi arkadaşların sahip olunabilecek en güzel şeylerden biri olduğu. Çünkü ‘korku yayılır, ama sonunda kazanan hep sevgi olur..’ ♥️
   Böyle uzatıp sıkıcı olmayı istemezdim, ama çok fazla alıntı yapmak durumunda kaldım çünkü öyle çok beğendiğim replikler oldu ki hepsini sığdıramıyorum bile. Çoğunu belirtemedim, özür diliyorum. Yine barış dolu bir dünyadan yana olup, diğer insanların neden farklı düşündüklerini ve neden farklı davrandıklarını anlamayı seçen Sana’ya atfedilen konuşmanın bir kısmıyla bitirmek istiyorum; “...İnsanların iyiliğe olan inançlarının kaybolması garip değil. Ama hiç vazgeçmediğin için teşekkürler, Sana. Çünkü, bazen öyle hissettirsede, hiçbir insan yalnız değildir. Her birimiz bu kaosun önemli bir parçasıyız. Ve bugün yaptıkların, yarını etkileyecek. Bazen etkilerini görmek zor olabilir ve genelde hiçbir anlam çıkaramazsın. Ancak yaptıklarının etkileri her zaman orada, kaosun içinde bir yerlerde...’


xoxo, Dartanyan

Aklıma takılanlar: genital mutilasyon ne demek?

Not: Merveilleux’ünde dediği gibi elbette yukarı doğu yakasının skandallarla dolu hayatıyla karşılaştırılamaz...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder